Milliyet Gazetesi
20 - 26 Kasım 2010
Yeliz ARAS - Üniversiteden Dünyaya Yayın
ÜNİVERSİTEDEN DÜNYAYA YAYIN
Üniversite radyoları denilince birçoğumuzun aklına ilk başta öğrencilerin hazırladığı, üniversite etkinliklerinin, haberlerinin verildiği radyolar gelir ve sadece üniversitedeki öğrencilerin o radyoları dinlediğini düşünürüz. Bu, üniversite radyosunu yakından tanıyıncaya kadar peşinizden gelen bir düşüncedir. Görünmeyeni görmeye, dinleyicilerin duymadığını öğrenmek için İstanbul Teknik Üniversitesi'nin kapısını çaldık ve İTÜ Radyosu'nu ziyaret ettik. Tesadüf ki radyonun Yayın Koordinatörü A. Suha Çalkıvik'in ders zamanına denk geldik ve ders niteliğinde bir sohbet ettik. Öğretim Görevlisi A. Suha Çalkıvik ve öğrenci arkadaşların sadece internetten dinlenebilen bir üniversite radyosunda ellerindeki sınırlı imkânlarla ve ticari kaygı gütmeden, reklamsız, ama büyük bir heyecanla 'deli işi' olan radyoda neler yaptığını ve Elektrik - Elektronik Fakültesi'nde bulunan radyoya, bu bölümü okuyanların dışında diğer birçok bölümden öğrencilerin katıldığını öğrendik. Öğrencilerin gelecek telaşesi, teknik üniversitelerin yoğun ders programlarının yanında hayata tutunabilmek için radyoda farklı bir dünyanın içine girdiğini ve hevesle hazırladıkları programlarla arşivlerden seçtikleri müzikleri dünyanın bir ucundaki dinleyenlerle de paylaştığını ve müziğin tadına vardıklarını da öğrendik. İlk üniversite radyosu olarak 1945 yılında yayına başlayan ve 1998 yılından itibaren internet yayınına geçen İstanbul Teknik Üniversitesi Radyosu (İTÜ Radyosu), Klasik Batı Müziği ağırlıklı olmak üzere Rock ve Caz müziğinin seçkin örneklerine de yayınlarında yer veriyor. Uzun yayın hayatı ve tecrübeleriyle üniversite radyoları arasında ailenin babası gibi olan radyo, diğer üniversite radyolarına da destek veriyor. İTÜ Radyosu'nu www.radyo.itu.edu.tr adresinden dinleyebilirsiniz...
KLASİK BATI MÜZİĞİ, TÜRK SANAT MÜZİĞİ, ROCK, CAZ, BLUES, OPERA GİBİ MÜZİĞİN SEÇKİN ÖRNEKLERİNİ ÖĞRENCİLERİYLE BİRLİKTE HAZIRLAYAN İTÜ RADYOSU, İNTERNET YOLUYLA DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDEN DİNLENİYOR
"Eğitimi ağır bölümlerde okuyan öğrenciler bu işi gönüllü yapıyor ve tek kuruş kazanmıyor. Diğer radyolardaki eğlenceli vitrin kısmında yer almayıp, tozlu raflardan müzik sunuyor..."
Uzun zamandır İTÜ Radyosu'ndasınız...
Suha Çalkıvik: 15 yıldır. İTÜ Radyosu'nu çocukluğumda klasik müzik yayınlarıyla hatırlıyorum. Radyonun Yayın Koordinatörüyüm... Üniversitenin Sinema Radyo Televizyon dallarında da hocayım. Radyomuza katılan arkadaşlara fonetik diksiyon dersleri veriyorum.
Elektrik-Elektronik Fakültesi'ndeki bir radyo olarak öğrencilerinize radyonun tekniğini öğretirken, onlar teknikten öte diğer büyülü halini de keşfediyor...
Suha Çalkıvik: Öğrencilerin kendi kablolarını, mikrofonlarını, devrelerini yapmalarının yanı sıra, ürettikleri, bitirme tezlerini yaptıkları, müziği ve radyoculuğu deneyerek keşfettikleri bir laboratuvar.
Teknik bölüme emanet olan bir radyonun teknik anlamda kalitesi nasıl?
Suha Çalkıvik: İddialıyız. En yüksek kalitede yayın yapan radyoyuz. Müzik kalitesi açısından da öyle, dinlerken bekleme gibi sorunlar yok, CD kalitesindeyiz.
Bazı öğrenciler mezun olduktan sonra frekans alıp şirketleşerek radyolarını dinleyicileriyle buluşturuyor...
Suha Çalkıvik: TRT dışında kamu kuruluşlarının havada yasa gereği yayın yapması mümkün değil. Anonim şirket olmanız gerekir. Frekans almak hiç mantıklı değil, burada gönüllü olan arkadaşlar gönüllü çalışmamış olacak, ticari kaygılar ön planda olacak. Reklam ve muhasebe departmanınız olacak vs... Buradakilerin heyecanı var. Biz piyasa müziği yapmıyoruz ki...
Sadece internetten dinlenebiliyorsunuz, geri dönüşleri incelediğinizde ilginç sonuçlarla karşılaşıyor musunuz?
Suha Çalkıvik: En son istatistiklerimize göre Afrika Kıtası'nın neredeyse tamamında dinlenilmişiz, tüm ülkelerden dinleyici almışız. Bizi kamçılayan e-postalar geliyor. Çılgın işidir radyoculuk, buradaki insanlar bir kat daha deli. Çünkü; bu işi gönüllü yapıyor ve tek kuruş para kazanmıyor. Eğitimi ağır olan bölümlerde okuyor.
Suha Çalkıvik: Diğer radyolardaki eğlenceli vitrin kısmında yer almayıp, tozlu rafları temizleyerek de sıkılmadan vakit geçiriyor.
Popüler olma kaygınız yok mu?
Suha Çalkıvik: Biz reklam almıyoruz, popüler olma sorunumuz da yok. Çaldığımız eserlerden ticari bir kaygı gütmediğimiz için, eserlerin sahipleri de bizden telif hakkı istemiyor. Biz çok sesli yayıncılıkta iddialı bir radyoyuz.
Arşivinize, öğrencilerin dışında kimlerin katkısı oluyor?
Suha Çalkıvik: Seçkin müzikler sunduğumuzdan dolayı dünyanın her yerinden bize CD geliyor. Gümrükten sürekli bize CD geliyor. Viyana'dan bir plak şirketi her zaman CD yolluyor. Niye yolluyor? Çünkü; biz eseri namuslu çalıyoruz... Konsolosluklar destek oluyor. Brezilya'dan Arp sanatçıları CD'lerini gönderiyor. Bu arada arşiv odamızda 1400 kadar taş plağı dijital ortama aktarıyoruz.
Klasik Müzik birçok radyonun sadece özel programlarında yer alıyor...
Suha Çalkıvik: Bu konuda biz tekiz. TRT bile klasik müzik saatlerini çok azalttı. Klasik müzik dinleyicisi zor bir dinleyicidir. Beğenilerini karşılamak zordur, bunu başarıyoruz ...
Öğrencileriniz bir anlamda radyoda müziği de öğreniyor...
Suha Çalkıvik: Biz burada kitaplık da oluşturduk. Çok sesli müzik ne demek öğreniyorlar. Radyonun yazılı belgelerini klasörlüyoruz. Öğrenci arkadaşlar da internetten arşiv bölümünden programlarını örneğin canlı yayınlanmış diksiyon dersini dinleyebiliyor. Eskiyle yeniyi birleştirmek gibi misyonumuz da var. Radyomuza yurtdışından gelen mektuplar bir yana yurtiçinden de birçok mektup geliyor.
Suha Çalkıvik: Yıllar önce Van'dan gelen bir mektupta "Şu saatte Beethoven'ı çaldınız, köy kahvesinden dinledik, tekrar istiyoruz diye..." yazıyordu...
Etkinlik projeleri var mı?
Suha Çalkıvik: Önümüzdeki günlerde sürpriz projelerimiz var. Bizim gibi maddiyat gütmeyen seçkin kulüplere, festivallere, projelere duyuru anlamında desteğimiz oluyor. Tiyatro topluluklarıyla beraber radyo tiyatrosu gibi projelerimiz var.
Mühendislik öğrencilerini radyocu olarak nasıl buluyorsunuz?
Suha Çalkıvik: Sosyal Bilimler okuyanlardan çok daha geniş programlar yapıyorlar. Aldıkları matematik ve fizik eğitimi onların perspektifini genişletiyor. Çünkü onlar kalıplara girmez, yaratıcıdır. Kolay beğenmezler ki, daha uç şeylerle ilgilenir.
Suha Çalkıvik: Sosyal Bilimler okuyanlardan çok daha geniş programlar yapıyorlar. Aldıkları matematik ve fizik eğitimi onların perspektifini genişletiyor. Çünkü onlar kalıplara girmez, yaratıcıdır. Kolay beğenmezler ki, daha uç şeylerle ilgilenir.